Ana Sayfa

Haber

Bilgisayar
Program

Önemli Bilgiler

Hesap Makinası

Kütüphane

Midiler

Türkülerimiz

Şiir

Resim
Püf Noktalar
Özlü Sözler
Kadınlar
Sesler
Kısa Mesaj

MERHABA

e-mail    

İŞTTİM UNUTTUM, GÖRDÜM HATIRLADIM, YAPTIM ÖĞRENDİM.  
TÜRKÜLERİMİZ TÜRKÜ AJANDASI (İndexli)

YOZGAT SÜRMELİSİ

Dersini almış da ediyor ezber

Sürmeli gözlerin sürmeli neyler aman

Aman aman ben yarelendim

Bu dert beni iflah etmez deli eyler

Benim dert çekmeye dermanım mı var aman

Aman aman ben yarelendim

Kaşın şey melenmiş kirpik üstüne

Havada bulutun yağdığı gibi

Aman aman ben yarelendim

Çiğ düşmüşte gül sineler ıslanmış

Yağmurun güllere yağdığı gibi

Aman aman ben yarelendim

Yozgat’ı sel almış Sorgun’u duman

Sıtkı nen seviyem ben seni inan

Aman aman ben yarelendim

Ölüpte mezara girdiğim zaman

Ben susayım kemiklerim söylesin

Aman aman ben  yarelendim aman

 

                                                                                                                                                    

MİHRİBAN

Sarı saçlarını deli gönlüme

Bağlamışım çözülmüyor Mihriban Mihriban

Ayrılıktan zor belleme ölümü

Görmeyince sezilmiyor Mihriban

Sevdiğim Mihriban

 

Yar deyince kalem elden düşüyor

Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor

Lambada titreyen alev üşüyor

Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban

Sevdiğim Mihriban

 

Tabiplerde ilaç yoktur yarama

Aşk deyince ötesini arama

Her nesnenin bir bitimi var ama

Aşka hudut çizilmiyor Mihriban

Sevdiğim Mihriban

 

YEMEN TÜRKÜSÜ

Kara çadır ismi tutar

Mardin tüfek pas mı tutar

Ağlayanım anam bacım

Elin kızı yas mı tutar

 

Tarlalarda biter kamış

Uzar gider vermez yemiş

Şol yemende can verenler

Biri Memed biri Memiş

 

Yemen yolu çukurdandır

Karavanam bakırdandır

Memedim teskere almış

Gözüm onun yolundadır

 

MÜHÜR GÖZLÜM

Mühür güzlüm seni elden

Sakınırım kıskanırım

Uçan kuştan esen yelden

Sakınırım kıskanırım

 

Havadaki turnalardan

Su içtiğim kurnalardan

Yerdeki karıncalardan

Sakınırım kıskanırım

 

TÜRKÜLERLE GÖMÜN BENİ

Bir gün mutlak öleceğim

Türkülerle gömün beni

 Size veda edeceğim

Türkülerle gömün beni

 

Sazımı asın duvara

Yalnız kalsın bahtı kara

Vasiyetim tüm dostlara

Türkülerle gömün beni

 

Hep ağlayıp gülmemişim

Muradımı almamışım

Ağlamasın dostum eşim

Türkülerle gömün beni

 

Derdi yoklar diye diye

Niye doğdum bilmem niye

Götürün doğduğum köye

Türkülerle gömün beni

 

ŞU DAĞLARDA KAR OLSAYDIM

Şu dağlarda kar olsaydım olsaydım

Bir asi rüzgar olsaydım olsaydım

Arar bulur muydun beni

Sahipsiz mezar olsaydım olsaydım

 

Şu bozkırda han olsaydım olsaydım

Yıkık perişan olsaydım olsaydım

Yine sever miydin beni beni

Simsiyah duman olsaydım olsaydım

 

Şu yarada kan olsaydım olsaydım

Dökülüp ziyan olsaydım olsaydım

Bu dünyada yerim yokmuş yokmuş

Keşke bir yalan olsaydım olsaydım

 

YÜCE DAĞ BAŞINA YAĞAN KAR İDİM

Yüce dağ başında yağan kar idim

Yağdı yağmur güneş vurdu eridim

Evvel yarin sevdiği de ben idim

Şimdi uzaklardan bakan ben oldum

 

Yüce dağ başında yatmış uyumuş

Ela gözlerini uyku bürümüş

Evvel küçüğü di şimdi büyümüş

Şimdi uzaklardan bakan ben oldum

 

YOL VER DAĞLAR

 

Başı duman pare pare

Yol ver dağlar yol ver bana

Gönlüm gitmek ister yare

Yol ver dağlar yol ver bana

 

Ömrümün uzun yolu

Geçip gitsem yare doğru

Gözlerim yaş dolu dolu

Yol ver dağlar yol ver bana

 

Aşık olmak benim karım

Çok aradım nazlı yari

Dudu dillim sitem karım

Yol ver dağlar yol ver bana

 

Karlı dağından esmedim

Ben o yare hiç küsmedim

Daha umudumu kesmedim

Yol ver dağlar yol ver bana

 

BUDA GELİR BUDA GEÇER AĞLAMA

Ne ağlarsın benim zülfü siyahım

Buda gelir buda geçer ağlama

Göklere erişti feryadım ahım

Buda gelir buda geçer ağlama

 

Bir gülün çevresi dikendir hardır

Bülbül gül elinden ah ile zardır

Nede olsa kışın sonu bahardır

Buda gelir buda geçer ağlama

 

Daimiyem her can ermez bu sırra

Eyüp sabır ile gitti Mısır’a

Koyun oldum ağladım ardı sıra

Buda gelir buda geçer ağlama

 

SEVDİĞİM BİR GÜN BANA YAR DEMEDİN

Sevdiğim bir gün bana

Yar demedin yar demedin

Gece gündüz tenhalarda

Ağlayanım var demedin

 

Seni sevmek suç mu bana

Ağlıyorum yana yana

Bir merhem verip yarama

Sür demedin sür demedin

 

Bir gün bana gül demedin

Göz yaşımı sil demedin

Bir ömür boyu koştum peşinden

Gel demedin gel demedi

 

GESİ BAĞLARI

Gesi bağlarında dolanıyorum

Yitirdim yarimi aman arıyorum

Bir çift selamına güveniyorum

Gel otur yanıma hallerimi söyleyim

Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim

 

Gesi bağlarında üç top gülüm var

Hey Allah’tan korkmaz sana bana ölüm var

Ölüm varsa bu dünyada zulüm var

Atma garip anam beni dağlar ardına

Kimseler yanmasın anam yansın derdime

 

TÖRE

Bugün için mi verdin bu bedeni

Bu vicdan mı insanlık mı töremi

Ne zalim adetiniz adetiniz varmış Yarabbi

Miras kavletmişler yengemi vah vah

 

Ölmem mi beni daşlara vurun

Tabuta kanımı sürün

Aynı tabut içinde

Gardaşıma götürün vah vah

 

Bu cemaat eşim dostum gitmesin

Babam burda imam şahit verdi

Ben gibi bahtı karalı var mıdır

Töreymiş yengemi alacakmışım

 

SEHER YILDIZI

 

Nazlı  yardan bana bir haber geldi

Eğer  doğru ise büktü belimi

Dediler ki yari yad eller aldı

Kadir Mevla’m nasip eyle ölümü

 

Seher  yıldızı ayırdı bizi

Perişan eyledi yar  ikimizi

 

Bülbüle söyleyin dalına konsun

Bizi böyle eden Allah’tan  bulsun

Sabreyle sevgilim ilkbahar   gelsin

Terkeyleyim  vatanımı elimi

 

Seher yıldızı ayırdı bizi

Perişan eyledi yar ikimizi

 

Karacaoğlan  derki doğmadan göçtüm

Yar elinden dolu badeler içtim

Kötüler zanneder ben yardan geçtim

Ölmeyince çekermiyim elini

Seher yıldızı ayırdı bizi

Perişan eyledi yar ikimizi

 

KİRVEM

Kirvem bu yıl bu dağlarda aman

Sensiz bu yaz tadım olur aman

Selamın niye kesildi aman aman

Bir selamın adı mı olur aman

Kirvem aman ne çabuk tükendi zaman

Kirvem aman ne çabuk tükendi zaman

 

Can içinde can içinde aman

Can erir zaman içinde aman

Böyle kader olmaz olsun

Hüseyin’im kan içinde aman

Kirvem aman nede çabuk geçti zaman

Kirvem aman nede çabuk geçti zaman

 

Varsam gitsem Erzincan’a aman

Hüseyin’im gelmiş mola aman

Der Mahsuni bu dağlarda

Böyle yiğit ölmüş mola aman   

Kirvem aman nede çabuk geçti zaman

 

UNTURSUN MİHRİBANIM

Unutmak kolay mı deme unutursun Mihriban’ım

Oğlun kızın olsun hele unutursun Mihriban’ım

Zaman erir kenef kenef meyve dalda kalmıyor hep

Unutulur pek çok seven unutursun mihribanım

 

Yıllar sinene yaslanır hatıraların paslanır

O deli gönlün uslanır unutursun mihribanım

Sitem verdin gündüz gece unuttun ya büyüyünce

Ve işte tıpkı öylece unutursun mihribanım

 

Gün geçer azalır sevgi değişir her şeyin rengi

Bu gün değil yarın belki unutursun mihribanım

Düzen böyle bu gemide eksilir her yeni de

Beni değil kendini de unutursun mihribanım

 

BAŞIMDA BİR SEVDA DÖNER

 

Başımda bir sevda döner

Ben yanarım kül olurum

Dokunduğum sular donar

Ben yanarım kül olurum

 

Dumanım var arşa çıkar

Irmağım var serin akar

Ateşim var seni yakar

Ben yanarım kül olurum

 

Yunus ile çıktım yola

Dergahında çektim çile

Aşık oldum bile bile

Ben yanarım kül olurum

 

Karşı dağlar düzün düzün

Ufka doğru bakar gözüm

Poyraz yemiş titrer sazım

Ben yanarım kül olurum

 

AĞLAMA YAR

Ağlama  yar ağlama anam

Mavi yazma bağlama

Mavi yazma tez solar anam

Yüreğimi dağlama

 

Ayva nar olanda gel anam

Bahçe bağ olanda gel anam

Hasta düştüm gelmedin anam

Bari can verende gel

 

MERİK TÜRKÜSÜ

Maraş’tan bir haber geldi

Dediler ki Merik öldü

Keşke Merik ölmeseydi

Kırılaydı elim kolum

 

Oy Merik Merik

Ben kurbanım sana Merik

Ben hayranım sana Merik

 

Doktor yarayı kesiyor

Gene Merik kan kusuyor

Dediler ki Merik ölmüş

Kocası kime küsüyor

 

 Oy Merik Merik

Ben kurbanım sana Merik

Ben hayranım sana Merik

 

EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ

Bir yanımı sardı müfreze kolu

Bir yanımı sardı varilci oğlu

Beş yüz atlı ile kestiler yolumu

Eşkıya dünyaya anam hükümdar olmaz

 

Yıl 1341 mevsime uydu

Şeytana uyduda bir cana kıydı

Katil defterine adımı yazdı

Eşkıya dünyaya anam hükümdar olmaz

 

Sen ağlama anam dertlerin çoktur

Çektiğin çilenin hesabı yoktur

Yiğitlik yolunda üstüme yoktur

Eşkıya dünyaya anam hükümdar olmaz

            

FIRAT AĞITI

Şu fıratın suyu akar serindir

Ölem ölem derdo ölem akar serindir

Yarimi götürdü aman kanlı zalimdir nasıl gülem oy

 

Daha gün görmemiş taze gelindir

Ölem ölem derdo ölem taze gelindir oy

Söyletmeyin beni anam yaram derindir

Ölem ölem yaram derindir nasıl gülem oy

 

Kömürhan köprüsü Harput’a bakar

Ölem ölem derdo Harput’a bakar oy

Kör olası zalim Fırat ocaklar yıkar

Ölem ölem ocaklar yıkar nasıl gülem oy

 

Ahbaplarım gelmiş ağıtlar yakar

Ölem ölem derdo ağıtlar yakar oy

Söyletmeyin beni yaram derindir

Ölem ölem yaram derindir

Ölem ölem yaram derindir nasıl gülem oy

 

LEYLİM LEY

Döndüm daldan düşen kuru yaprağa

Leylim ley

Seher yeli dağıt beni kır beni

Leylim ley

Götür dostlarımı buradan uzağa

Leylim ley

Yarin çıplak ayağına sür beni

Leylim ley

Ayın şavkı vurur sazım üstüne

Leylim ley

Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne

Leylim ley

Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne

Leylim ley

Ay bir yandan sen bir yandan sar beni

Leylim ley

Yedi yıldır uğramadım yurduma

Leylim ley

Dert ortağı aramadım derdime

Leylim ley

Geleceksen bir gün düşüp ardıma

Leylim ley

Kula değil yüreğine sor beni

Leylim ley

 

ŞEKER EZELİM

Yaylı geliyor yaylı

Bizi de alsa bari

Ayşe saraya çıkmış

Doğru söylese bari

 

Haydi güzelim şeker ezelim

Bu senede bekar gezelim

 

Girdim mahpushaneye

Ahbaplarım çok imiş

Ayşe kızın yanında

Haysiyetim yok imiş

 

HALİL İBRAHİM

Dağda kızıl ot biter

İçinde keklik öter

Eşkıya damda beter

Uslan be Halil İbrahim

 

Kıvırcık saçlarına

Kar düşmüş uçlarına

Dağın yamaçlarına

Yaslan be Halil İbrahim

 

Derede su durulur

Daldan köprü kurulur

Elli yerine vurulur

Aslan be Halil İbrahim

 

Müfreze dağı sarar

Dağda kaçaklar arar

Geçit vermez kayalar

Hızlan be Halil İbrahim

TURNALAR

Ben derdimi hangi dağa

Yüreğimi hangi suya diyemiyorum

Sen benimsin bahar gözlüm

Yarınlarda ikimizin yürüyoruz

Turnalar sevdiğim oy

Sen benimsin bahar gözlüm

Yarınlarda ikimizin yürüyoruz

 

TÜRKÜLER YANMAZ

Güneşin ak yüzüne bir duman çöktü

Bir türkü çığlıkla ateşe düştü

Kuytu bir köşede bir çiçek küstü

Döktü yaprağını boynun büktü

 

Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz

Güllerim yandı yüreğim dayanmaz

 

Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz

Bilmez misin ki türküler yanmaz

Günü gelir sanma hesap sorulmaz

Dayanır kapına Pir Sultan ölmez

 

URFA TÜRKÜSÜ

Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar aman aman

İçerim yanıyor yar yar gözlerim ağlar

Benim bu derdime bulunmaz derman aman aman

Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar

Anandan babandan yardan ayrı koyarlar

 

Urfa dağlarında gezer bir ceylan aman aman

Yavrusun yitirmiş yar yar ağlıyor aman

Benim bu derdime bulunmaz derman aman aman 

Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar

Anandan babandan yardan ayrı koyarlar

 

YOLUN SONU

Bana ne yazdan bahardan

Bana ne borandan kardan

Aşağıdan yukarıdan

Yolun sonu görünüyor

 

Geçtim dünya üzerinden

Ömür bir nefes derinden

Bak feleğin çemberinden

Yolun sonu görünüyor

 

Azrailin gelir kendi

Ne ağa der ne efendi

Sayılı günler tükendi

Yolun sonu görünüyor

 

Bu dünyanın direği yok

Merhameti yüreği yok

Kılavuzun gereği yok

Yolun sonu görünüyor

 

MEVLA KERİMDİR

Gurbet elde bir hal geldi başıma

Ağlama gözlerim Mevla kerimdir

Derman ararken derde düş oldum

Ağlama gözlerim Mevla kerimdir

 

Pir Sultan Abdalım böyle buyurdu

Ayrılık gömleğini biçti giydirdi

Ben ayrılmazdım felek ayırdı

Ağlama gözlerim Mevla kerimdir

 

AL FADİMEM

Elerinin önü yoldur

Yoldan geçen karakoldur

Kurban olam sarı gelin

Gel testini bizden doldur

 

Al Fadimem bal Fadimem

Yanakları gül Fadimem

Uyan uyan sabah oldu

Namazını kıl Fadimem

 

Bu dağların burcu musun

Yar gönlümün borcu musun

Kurban olam sarı gelin

Sen kötünün harcı mısın

 

KİPRİĞİN KAŞINA DEĞDİĞİ ZAMAN

Kipriğin kaşına değdiği zaman

Bekleme sevdiğim de vur beni beni

Sevdanın şafağı da söktüğü zaman

Diyardan diyara da sür beni beni

 

Saçların rüzgarı da tel tel biçende

Dudağın dilibden de şerbet içende

Gönlümde duygular ateş saçan da

Alevden gömleğe sar beni beni

 

 

YOL VER DAĞLAR

Bugün çay bulandı yarın durulmaz

Yol ver dağlar ben sılama varayım

Karlı dağlar varayım

Zalım dağlar varayım

 

Muhabbetli yardan gönül ayrılmaz

Yol ver dağlar ben sılama varayım

Karlı dağlar varayım

Zalim dağlar varayım

 

Gurbet elde efkarım var zarım var

Sılada bekleyen nazlı yarim var

Bizi ayırana intizarım var

Karlı dağlar yaz gele

Zalim dağlar tez gele

 

Yol ver dağlar ben sılama varayım

Karlı dağlar varayım

Zalım dağlar varayım

 

Ezeli de Karacaoğlan ezeli

Döküldü bağların gülü gazeli

Gurbet elde ben nideyim güzeli

Karlı dağlar güzeli

Zalım dağlar güzeli

 

Yol ver dağlar ben sılama varayım

Karlı dağlar varayım

Zalım dağlar varayım

 

GÜZEL BU NASIL SEVDAYMIŞ

Beni dertten derde saldın

Şu gönlümü nasıl çaldın

Öldün de belanı buldun

Güzel bu nasıl sevdaymış

 

Atam dedim atılmıyor

Satam dedim satılmıyor

Akşam sabah yatılmıyor

Güzel bu nasıl sevdaymış

 

Dünyamı başıma yıktın

Han evimi harap ettin

Genç ömrümü sen tükettin

Güzel bu nasıl sevdaymış

 

 

ÇÖKERTME

Çökertmeden çıktım da Halil’im

Aman başım selamet

Vites de yalısına varmadan Halil’im

Aman koptu kıyamet

Arkadaşım İbrahim çavuş

Allah’ına emanet

 

Burası da asfalt değil Halil’im

Aman vites yalısı

Ciğerime ateş saldı

Aman kurşun yarası

 

Gidelim gidelim Halil’im

Çökertmeye varalım

Kolcular gelirse Halil’im

Nerelere kaçalım

Teslim olmayalım Halil’im

Aman kurşun saçalım

 

Burası da asfalt değil Halil’im

Aman vites yalısı

Ciğerime ateş saldı

Aman kurşun yarası

 

Güvertede gezer iken

Aman kunduram kaydı

Çakırda gözlü Gülsüm’ümü

Çerkez kaymakam aldı

Kaymakam baskısı canım

Aman aldı yürüdü

 

Burası da asfalt değil Halil’im

Aman vites yalısı

Ciğerime ateş saldı

Aman kurşun yarası      

 

 

ELLERİNİ ÇEKİP BENDEN

Ellerini çekip benden

Yarim bugün gider oldu

Hem sevip hem sevilirdik

Bu ayrılık neden oldu

 

Yar aşkıyla yana yana

Ayrı düştüm ellere ben

Ama senden ayrı gezen

Yürek değil beden oldu

 

Yandı yürek kebap oldu

Gül bahçemde hezan

Belki senden ayrılmazdım

Bu ayrılık neden oldu

 

SANA YANDIM DAL BOYLUM

 

Dağların ardındayım oy oy

Garipler yurdundayım

Sana yandım dal boylum

 

El gününü     gün eder oy oy

Ben senin derdindeyim

Sana yandım dal boylum

 

Bu dağın yazı güzel oy oy

Gün vurmuş yüzü güzel

Sana yandım dal boylum

 

Varsın güzel olmasın oy oy

Yarimin özü güzel

Sana yandım dal boylum

 

Dağları yol eyledim oy oy

Dikeni gül  eyledim

Sana yandım dal boylum