YOZGAT SÜRMELİSİ
Dersini almış da ediyor ezber
Sürmeli gözlerin sürmeli neyler aman
Aman aman ben yarelendim
Bu dert beni iflah etmez deli eyler
Benim dert çekmeye dermanım mı var aman
Aman aman ben yarelendim
Kaşın şey melenmiş kirpik üstüne
Havada bulutun yağdığı gibi
Aman aman ben yarelendim
Çiğ düşmüşte gül sineler ıslanmış
Yağmurun güllere yağdığı gibi
Aman aman ben yarelendim
Yozgat’ı sel almış Sorgun’u duman
Sıtkı nen seviyem ben seni inan
Aman aman ben yarelendim
Ölüpte mezara girdiğim zaman
Ben susayım kemiklerim söylesin
Aman aman ben yarelendim aman
MİHRİBAN
Sarı saçlarını deli gönlüme
Bağlamışım çözülmüyor Mihriban Mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban
Sevdiğim Mihriban
Yar deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban
Sevdiğim Mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk deyince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban
Sevdiğim Mihriban
YEMEN TÜRKÜSÜ
Kara çadır ismi tutar
Mardin tüfek pas mı tutar
Ağlayanım anam bacım
Elin kızı yas mı tutar
Tarlalarda biter kamış
Uzar gider vermez yemiş
Şol yemende can verenler
Biri Memed biri Memiş
Yemen yolu çukurdandır
Karavanam bakırdandır
Memedim teskere almış
Gözüm onun yolundadır
MÜHÜR GÖZLÜM
Mühür güzlüm seni elden
Sakınırım kıskanırım
Uçan kuştan esen yelden
Sakınırım kıskanırım
Havadaki turnalardan
Su içtiğim kurnalardan
Yerdeki karıncalardan
Sakınırım kıskanırım
TÜRKÜLERLE GÖMÜN BENİ
Bir gün mutlak öleceğim
Türkülerle gömün beni
Size veda edeceğim
Türkülerle gömün beni
Sazımı asın duvara
Yalnız kalsın bahtı kara
Vasiyetim tüm dostlara
Türkülerle gömün beni
Hep ağlayıp gülmemişim
Muradımı almamışım
Ağlamasın dostum eşim
Türkülerle gömün beni
Derdi yoklar diye diye
Niye doğdum bilmem niye
Götürün doğduğum köye
Türkülerle gömün beni
ŞU DAĞLARDA KAR OLSAYDIM
Şu dağlarda kar olsaydım olsaydım
Bir asi rüzgar olsaydım olsaydım
Arar bulur muydun beni
Sahipsiz mezar olsaydım olsaydım
Şu bozkırda han olsaydım olsaydım
Yıkık perişan olsaydım olsaydım
Yine sever miydin beni beni
Simsiyah duman olsaydım olsaydım
Şu yarada kan olsaydım olsaydım
Dökülüp ziyan olsaydım olsaydım
Bu dünyada yerim yokmuş yokmuş
Keşke bir yalan olsaydım olsaydım
YÜCE DAĞ BAŞINA YAĞAN KAR İDİM
Yüce dağ başında yağan kar idim
Yağdı yağmur güneş vurdu eridim
Evvel yarin sevdiği de ben idim
Şimdi uzaklardan bakan ben oldum
Yüce dağ başında yatmış uyumuş
Ela gözlerini uyku bürümüş
Evvel küçüğü di şimdi büyümüş
Şimdi uzaklardan bakan ben oldum
YOL VER DAĞLAR
Başı duman pare pare
Yol ver dağlar yol ver bana
Gönlüm gitmek ister yare
Yol ver dağlar yol ver bana
Ömrümün uzun yolu
Geçip gitsem yare doğru
Gözlerim yaş dolu dolu
Yol ver dağlar yol ver bana
Aşık olmak benim karım
Çok aradım nazlı yari
Dudu dillim sitem karım
Yol ver dağlar yol ver bana
Karlı dağından esmedim
Ben o yare hiç küsmedim
Daha umudumu kesmedim
Yol ver dağlar yol ver bana
BUDA GELİR BUDA GEÇER AĞLAMA
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım
Buda gelir buda geçer ağlama
Göklere erişti feryadım ahım
Buda gelir buda geçer ağlama
Bir gülün çevresi dikendir hardır
Bülbül gül elinden ah ile zardır
Nede olsa kışın sonu bahardır
Buda gelir buda geçer ağlama
Daimiyem her can ermez bu sırra
Eyüp sabır ile gitti Mısır’a
Koyun oldum ağladım ardı sıra
Buda gelir buda geçer ağlama
SEVDİĞİM BİR GÜN BANA YAR DEMEDİN
Sevdiğim bir gün bana
Yar demedin yar demedin
Gece gündüz tenhalarda
Ağlayanım var demedin
Seni sevmek suç mu bana
Ağlıyorum yana yana
Bir merhem verip yarama
Sür demedin sür demedin
Bir gün bana gül demedin
Göz yaşımı sil demedin
Bir ömür boyu koştum peşinden
Gel demedin gel demedi
GESİ BAĞLARI
Gesi bağlarında dolanıyorum
Yitirdim yarimi aman arıyorum
Bir çift selamına güveniyorum
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim
Gesi bağlarında üç top gülüm var
Hey Allah’tan korkmaz sana bana ölüm var
Ölüm varsa bu dünyada zulüm var
Atma garip anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime
TÖRE
Bugün için mi verdin bu bedeni
Bu vicdan mı insanlık mı töremi
Ne zalim adetiniz adetiniz varmış Yarabbi
Miras kavletmişler yengemi vah vah
Ölmem mi beni daşlara vurun
Tabuta kanımı sürün
Aynı tabut içinde
Gardaşıma götürün vah vah
Bu cemaat eşim dostum gitmesin
Babam burda imam şahit verdi
Ben gibi bahtı karalı var mıdır
Töreymiş yengemi alacakmışım
SEHER YILDIZI
Nazlı yardan bana bir haber geldi
Eğer doğru ise büktü belimi
Dediler ki yari yad eller aldı
Kadir Mevla’m nasip eyle ölümü
Seher yıldızı ayırdı bizi
Perişan eyledi yar ikimizi
Bülbüle söyleyin dalına konsun
Bizi böyle eden Allah’tan bulsun
Sabreyle sevgilim ilkbahar gelsin
Terkeyleyim vatanımı elimi
Seher yıldızı ayırdı bizi
Perişan eyledi yar ikimizi
Karacaoğlan derki doğmadan göçtüm
Yar elinden dolu badeler içtim
Kötüler zanneder ben yardan geçtim
Ölmeyince çekermiyim elini
Seher yıldızı ayırdı bizi
Perişan eyledi yar ikimizi
KİRVEM
Kirvem bu yıl bu dağlarda aman
Sensiz bu yaz tadım olur aman
Selamın niye kesildi aman aman
Bir selamın adı mı olur aman
Kirvem aman ne çabuk tükendi zaman
Kirvem aman ne çabuk tükendi zaman
Can içinde can içinde aman
Can erir zaman içinde aman
Böyle kader olmaz olsun
Hüseyin’im kan içinde aman
Kirvem aman nede çabuk geçti zaman
Kirvem aman nede çabuk geçti zaman
Varsam gitsem Erzincan’a aman
Hüseyin’im gelmiş mola aman
Der Mahsuni bu dağlarda
Böyle yiğit ölmüş mola aman
Kirvem aman nede çabuk geçti zaman
UNTURSUN MİHRİBANIM
Unutmak kolay mı deme unutursun Mihriban’ım
Oğlun kızın olsun hele unutursun Mihriban’ım
Zaman erir kenef kenef meyve dalda kalmıyor hep
Unutulur pek çok seven unutursun mihribanım
Yıllar sinene yaslanır hatıraların paslanır
O deli gönlün uslanır unutursun mihribanım
Sitem verdin gündüz gece unuttun ya büyüyünce
Ve işte tıpkı öylece unutursun mihribanım
Gün geçer azalır sevgi değişir her şeyin rengi
Bu gün değil yarın belki unutursun mihribanım
Düzen böyle bu gemide eksilir her yeni de
Beni değil kendini de unutursun mihribanım
BAŞIMDA BİR SEVDA DÖNER
Başımda bir sevda döner
Ben yanarım kül olurum
Dokunduğum sular donar
Ben yanarım kül olurum
Dumanım var arşa çıkar
Irmağım var serin akar
Ateşim var seni yakar
Ben yanarım kül olurum
Yunus ile çıktım yola
Dergahında çektim çile
Aşık oldum bile bile
Ben yanarım kül olurum
Karşı dağlar düzün düzün
Ufka doğru bakar gözüm
Poyraz yemiş titrer sazım
Ben yanarım kül olurum
AĞLAMA YAR
Ağlama yar ağlama anam
Mavi yazma bağlama
Mavi yazma tez solar anam
Yüreğimi dağlama
Ayva nar olanda gel anam
Bahçe bağ olanda gel anam
Hasta düştüm gelmedin anam
Bari can verende gel
MERİK TÜRKÜSÜ
Maraş’tan bir haber geldi
Dediler ki Merik öldü
Keşke Merik ölmeseydi
Kırılaydı elim kolum
Oy Merik Merik
Ben kurbanım sana Merik
Ben hayranım sana Merik
Doktor yarayı kesiyor
Gene Merik kan kusuyor
Dediler ki Merik ölmüş
Kocası kime küsüyor
Oy Merik Merik
Ben kurbanım sana Merik
Ben hayranım sana Merik
EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ
Bir yanımı sardı müfreze kolu
Bir yanımı sardı varilci oğlu
Beş yüz atlı ile kestiler yolumu
Eşkıya dünyaya anam hükümdar olmaz
Yıl 1341 mevsime uydu
Şeytana uyduda bir cana kıydı
Katil defterine adımı yazdı
Eşkıya dünyaya anam hükümdar olmaz
Sen ağlama anam dertlerin çoktur
Çektiğin çilenin hesabı yoktur
Yiğitlik yolunda üstüme yoktur
Eşkıya dünyaya anam hükümdar olmaz
FIRAT AĞITI
Şu fıratın suyu akar serindir
Ölem ölem derdo ölem akar serindir
Yarimi götürdü aman kanlı zalimdir nasıl gülem oy
Daha gün görmemiş taze gelindir
Ölem ölem derdo ölem taze gelindir oy
Söyletmeyin beni anam yaram derindir
Ölem ölem yaram derindir nasıl gülem oy
Kömürhan köprüsü Harput’a bakar
Ölem ölem derdo Harput’a bakar oy
Kör olası zalim Fırat ocaklar yıkar
Ölem ölem ocaklar yıkar nasıl gülem oy
Ahbaplarım gelmiş ağıtlar yakar
Ölem ölem derdo ağıtlar yakar oy
Söyletmeyin beni yaram derindir
Ölem ölem yaram derindir
Ölem ölem yaram derindir nasıl gülem oy
LEYLİM LEY
Döndüm daldan düşen kuru yaprağa
Leylim ley
Seher yeli dağıt beni kır beni
Leylim ley
Götür dostlarımı buradan uzağa
Leylim ley
Yarin çıplak ayağına sür beni
Leylim ley
Ayın şavkı vurur sazım üstüne
Leylim ley
Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne
Leylim ley
Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne
Leylim ley
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni
Leylim ley
Yedi yıldır uğramadım yurduma
Leylim ley
Dert ortağı aramadım derdime
Leylim ley
Geleceksen bir gün düşüp ardıma
Leylim ley
Kula değil yüreğine sor beni
Leylim ley
ŞEKER EZELİM
Yaylı geliyor yaylı
Bizi de alsa bari
Ayşe saraya çıkmış
Doğru söylese bari
Haydi güzelim şeker ezelim
Bu senede bekar gezelim
Girdim mahpushaneye
Ahbaplarım çok imiş
Ayşe kızın yanında
Haysiyetim yok imiş
HALİL İBRAHİM
Dağda kızıl ot biter
İçinde keklik öter
Eşkıya damda beter
Uslan be Halil İbrahim
Kıvırcık saçlarına
Kar düşmüş uçlarına
Dağın yamaçlarına
Yaslan be Halil İbrahim
Derede su durulur
Daldan köprü kurulur
Elli yerine vurulur
Aslan be Halil İbrahim
Müfreze dağı sarar
Dağda kaçaklar arar
Geçit vermez kayalar
Hızlan be Halil İbrahim
TURNALAR
Ben derdimi hangi dağa
Yüreğimi hangi suya diyemiyorum
Sen benimsin bahar gözlüm
Yarınlarda ikimizin yürüyoruz
Turnalar sevdiğim oy
Sen benimsin bahar gözlüm
Yarınlarda ikimizin yürüyoruz
TÜRKÜLER YANMAZ
Güneşin ak yüzüne bir duman çöktü
Bir türkü çığlıkla ateşe düştü
Kuytu bir köşede bir çiçek küstü
Döktü yaprağını boynun büktü
Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz
Güllerim yandı yüreğim dayanmaz
Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz
Bilmez misin ki türküler yanmaz
Günü gelir sanma hesap sorulmaz
Dayanır kapına Pir Sultan ölmez
URFA TÜRKÜSÜ
Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar aman aman
İçerim yanıyor yar yar gözlerim ağlar
Benim bu derdime bulunmaz derman aman aman
Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar
Anandan babandan yardan ayrı koyarlar
Urfa dağlarında gezer bir ceylan aman aman
Yavrusun yitirmiş yar yar ağlıyor aman
Benim bu derdime bulunmaz derman aman aman
Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar
Anandan babandan yardan ayrı koyarlar
YOLUN SONU
Bana ne yazdan bahardan
Bana ne borandan kardan
Aşağıdan yukarıdan
Yolun sonu görünüyor
Geçtim dünya üzerinden
Ömür bir nefes derinden
Bak feleğin çemberinden
Yolun sonu görünüyor
Azrailin gelir kendi
Ne ağa der ne efendi
Sayılı günler tükendi
Yolun sonu görünüyor
Bu dünyanın direği yok
Merhameti yüreği yok
Kılavuzun gereği yok
Yolun sonu görünüyor
MEVLA KERİMDİR
Gurbet elde bir hal geldi başıma
Ağlama gözlerim Mevla kerimdir
Derman ararken derde düş oldum
Ağlama gözlerim Mevla kerimdir
Pir Sultan Abdalım böyle buyurdu
Ayrılık gömleğini biçti giydirdi
Ben ayrılmazdım felek ayırdı
Ağlama gözlerim Mevla kerimdir
AL FADİMEM
Elerinin önü yoldur
Yoldan geçen karakoldur
Kurban olam sarı gelin
Gel testini bizden doldur
Al Fadimem bal Fadimem
Yanakları gül Fadimem
Uyan uyan sabah oldu
Namazını kıl Fadimem
Bu dağların burcu musun
Yar gönlümün borcu musun
Kurban olam sarı gelin
Sen kötünün harcı mısın
KİPRİĞİN KAŞINA DEĞDİĞİ ZAMAN
Kipriğin kaşına değdiği zaman
Bekleme sevdiğim de vur beni beni
Sevdanın şafağı da söktüğü zaman
Diyardan diyara da sür beni beni
Saçların rüzgarı da tel tel biçende
Dudağın dilibden de şerbet içende
Gönlümde duygular ateş saçan da
Alevden gömleğe sar beni beni
YOL VER DAĞLAR
Bugün çay bulandı yarın durulmaz
Yol ver dağlar ben sılama varayım
Karlı dağlar varayım
Zalım dağlar varayım
Muhabbetli yardan gönül ayrılmaz
Yol ver dağlar ben sılama varayım
Karlı dağlar varayım
Zalim dağlar varayım
Gurbet elde efkarım var zarım var
Sılada bekleyen nazlı yarim var
Bizi ayırana intizarım var
Karlı dağlar yaz gele
Zalim dağlar tez gele
Yol ver dağlar ben sılama varayım
Karlı dağlar varayım
Zalım dağlar varayım
Ezeli de Karacaoğlan ezeli
Döküldü bağların gülü gazeli
Gurbet elde ben nideyim güzeli
Karlı dağlar güzeli
Zalım dağlar güzeli
Yol ver dağlar ben sılama varayım
Karlı dağlar varayım
Zalım dağlar varayım
GÜZEL BU NASIL SEVDAYMIŞ
Beni dertten derde saldın
Şu gönlümü nasıl çaldın
Öldün de belanı buldun
Güzel bu nasıl sevdaymış
Atam dedim atılmıyor
Satam dedim satılmıyor
Akşam sabah yatılmıyor
Güzel bu nasıl sevdaymış
Dünyamı başıma yıktın
Han evimi harap ettin
Genç ömrümü sen tükettin
Güzel bu nasıl sevdaymış
ÇÖKERTME
Çökertmeden çıktım da Halil’im
Aman başım selamet
Vites de yalısına varmadan Halil’im
Aman koptu kıyamet
Arkadaşım İbrahim çavuş
Allah’ına emanet
Burası da asfalt değil Halil’im
Aman vites yalısı
Ciğerime ateş saldı
Aman kurşun yarası
Gidelim gidelim Halil’im
Çökertmeye varalım
Kolcular gelirse Halil’im
Nerelere kaçalım
Teslim olmayalım Halil’im
Aman kurşun saçalım
Burası da asfalt değil Halil’im
Aman vites yalısı
Ciğerime ateş saldı
Aman kurşun yarası
Güvertede gezer iken
Aman kunduram kaydı
Çakırda gözlü Gülsüm’ümü
Çerkez kaymakam aldı
Kaymakam baskısı canım
Aman aldı yürüdü
Burası da asfalt değil Halil’im
Aman vites yalısı
Ciğerime ateş saldı
Aman kurşun yarası
ELLERİNİ ÇEKİP BENDEN
Ellerini çekip benden
Yarim bugün gider oldu
Hem sevip hem sevilirdik
Bu ayrılık neden oldu
Yar aşkıyla yana yana
Ayrı düştüm ellere ben
Ama senden ayrı gezen
Yürek değil beden oldu
Yandı yürek kebap oldu
Gül bahçemde hezan
Belki senden ayrılmazdım
Bu ayrılık neden oldu
SANA YANDIM DAL BOYLUM
Dağların ardındayım oy oy
Garipler yurdundayım
Sana yandım dal boylum
El gününü gün eder oy oy
Ben senin derdindeyim
Sana yandım dal boylum
Bu dağın yazı güzel oy oy
Gün vurmuş yüzü güzel
Sana yandım dal boylum
Varsın güzel olmasın oy oy
Yarimin özü güzel
Sana yandım dal boylum
Dağları yol eyledim oy oy
Dikeni gül eyledim
Sana yandım dal boylum
|